Son günlerde sosyal medyada yayılan bir video, gençlerin maruz kaldığı bir saldırıyı bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Olay, "Abinin selamı var" ifadesiyle başladığı iddia edilen bir grup tarafından gerçekleştirildi. Etek giydirilerek darp edilen gençler, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda büyük bir travma yaşadılar. Bu olay sadece bireylerin değil, toplumun da üzerine düşünmesi gereken ciddi bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.
Olay, bir grup genç arasında geçen bir tartışmanın ardından ortaya çıktı. Gençler, kendilerine yönelik yapılan bu alaycı ve aşağılayıcı davranışların sonucunda zor bir durumla karşı karşıya kaldılar. "Abinin selamı var" ifadesi, gençlere yönelik bir tehditti ve sonrasında yaşananlar, bireylerin psikolojisine derin izler bıraktı. Darp edilme, sadece fiziksel bir saldırı değil, aynı zamanda ruhsal bir travmaya da sebep oluyor. Gençlerin yaşadıkları, intikam veya şiddet yoluyla çözülmesi gereken bir sorun olarak görülürken, bu tür yaklaşımların toplumda ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceği gözler önüne serildi.
Bu durum, toplumda yaygın olan "erkeklik" algısının bir yansıması olarak da değerlendirilebilir. Etek giydirilmek, bir kişinin cinsiyet kimliğine ve kişisel haklarına saldırı niteliği taşıyor. Bu tür davranışlar, cinsiyet eşitsizliğinin ve toplumda yerleşmiş olan önyargıların bir göstergesi. Gençlerin yaşadığı bu travma, gelecekte özsaygı sorunları, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Bu olayla ilgili uzmanlar, bireylerin yaşadığı travmaların önemine dikkat çekiyorlar. Yaşanan bu tür durumlar, yalnızca fiziksel şiddetten ibaret değildir; aynı zamanda sosyal ve duygusal düzlemde de derin yaralar açar.
Video sosyal medyada hızla yayıldıktan sonra, pek çok kişi bu duruma tepki gösterdi. Ancak tepkiler sadece olayın şiddet boyutuyla sınırlı kalmadı. Bazı kullanıcılar, olayın arka planındaki sosyal dinamikleri de sorgulamak adına paylaşımlar yaptılar. Sosyal medya, bu tür olayların görünür hale gelmesine yardımcı olurken, toplumun bu konudaki bilinçlenmesi adına da bir platform oluşturdu. Uzmanlara göre, bu tür vakalarla yüzleşmenin en etkili yollarından biri, toplumda sağlıklı bir diyalog başlatmaktır. Şiddet, bir çözüm değil, sadece bir sorun olarak kalmaya devam etmelidir.
Türkiye’de gençler arasında cinsiyet kimlikleri ve rollerine dair süregeldikleri normların sorgulanması gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, bu tür olayların önlenebilmesi için eğitim sistemine ve toplumsal alışkanlıklara dair köklü değişikliklerin gerekliliğini savunuyor. Bu gibi olayların tekrar yaşanmaması için; empati geliştirilmesi, cinsiyet rollerinin daha sağlıklı bir şekilde tanımlanması ve destekleyici bir sosyal ortam yaratılması büyük önem taşıyor.
Olayın ardından, mağdurların yaşadığı travmanın atlatılması adına destek almak için psikologlarla görüşmeleri tavsiye ediliyor. Profesyonel yardım almak, yaşananların psikolojik etkilerini azaltacak ve gençlerin kendilerini yeniden inşa etmelerine yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, yaşanan her travma, bireylerin gelecekteki yaşam kalitelerini de etkileyebilir. Dolayısıyla, bu tür olaylara karşı ortak bir mücadele ve bilinçlendirme süreci başlatmak, toplumun huzurunu sağlamak adına önemli bir adımdır.
Sonuç olarak, "Abinin selamı var" gibi ifadelerle başlayan bu tür saldırılar, sadece bireyleri değil, toplumu da derinden sarsmaktadır. Gençlerin yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddetin önlenmesi için, toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan haklarına dair sağlam politikaların uygulanması şarttır. Sadece olayın failleri değil, hepimizin bu duruma karşı çıkması ve duyarsız kalmaması gerekmektedir. Ancak bu şekilde, gelecekte benzer olayların yaşanmasının önüne geçilebilir ve sağlıklı bir toplumsal yapının inşası mümkündür.