Son dönemde yürütülen derinlemesine araştırmalar, FETÖ'nün Türkiye genelindeki örgüt yapısının yeniden şekillendiğini göstermektedir. Emniyet güçleri ve istihbarat birimleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, FETÖ'nün 47 farklı ildeki mevcut yapılanması detaylı biçimde deşifre edilmiştir. Bu durum, örgütün hala aktif olduğuna ve gizli hücreleriyle toplumda büyük bir etki yaratmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Hem devlet otoriteleri hem de uzmanlar, bu gizli yapılanmanın ortaya çıkarılmasıyla birlikte, yaklaşan mücadelenin seyri hakkında önemli bilgiler edinmiştir.
FETÖ, günümüzde birçok kişi tarafından çeşitli şekillerde tanınmakta ve formula edilmektedir. Ancak, bu yapıların nasıl organize edildiği ve hangi amaçlarla hareket ettiği, çoğu zaman kamuoyundan gizli kalmıştır. Yapılan araştırmalar, FETÖ'nün sıkı bir disiplin içinde çalıştığını ve her bir bireyin belirli görev ve sorumluluklara sahip olduğunu göstermektedir. Örgüt, çeşitli alanlarda kendisini gizliden gizliye temsil edecek kişilerle sıkı bir iletişim ağı oluşturmuş; bu sayede görünmez bir etki yaratmayı başarmıştır. 47 ilde belirlenen yapılanmalar, esas olarak eğitim, ekonomi ve sosyal alanlarda kendine yer bulmuş ve burada yerel yapılara entegre olmuştur.
Detaylı analizler sonucunda, kimlikleri belirlenen örgüt üyelerinin sadece şehir merkezlerinde değil, gecekondu bölgeleri ve kırsal alanlarda da aktif olarak faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Özellikle eğitim kurumları, dernekler ve vakıflar aracılığıyla toplum içinde kök salmaya çalıştıkları dikkat çekmiştir. Bunun yanı sıra, FETÖ’nün internet üzerinden yürüttüğü propaganda faaliyetleri ve sosyal medya platformlarını kullanarak nasıl bir etki alanı oluşturduğu da kapsamlı bir şekilde belgelenmiştir. 47 ilin yanı sıra, sosyal medya üzerinden yapılan anketler ve kamuoyu yoklamaları, örgütle ilgili farkındalığın artırılması gerektiğini göstermektedir. Hedef kitlelerine ulaştırılan bilgi ve dezenformasyon, örgütün hala oldukça etkili bir yapı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu durumu engellemek amacıyla, kamuoyunun daha bilinçli hale gelmesi ve devlete düşen görevlerin yerine getirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. FETÖ gibi yapılarla mücadelede, toplumun her kesiminin farkındalığı artırılmalı, bu tür manipülasyonlara karşı koyacak irade sergilemesi sağlanmalıdır. Kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve bireyler, FETÖ’nün uzantılarıyla mücadelenin cepheleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, bu yapının gizli yönlerini ortaya çıkarmak için sürekli bir araştırma ve bilinçlendirme süreci yaşanması gerekmektedir.
Özetle, FETÖ'nün 47 ildeki gizli yapılanması, hala tehdit oluşturmaya devam etmekte; bunun yanı sıra, toplumun tüm katmanlarına yayılarak, gizli faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülkemizin bu tür yapılarla mücadelede izleyeceği yol haritası ve halkın bilinçlenmesi, gelecekte yaşanacak olası tehlikelerin önüne geçilmesinde büyük bir rol oynayacaktır. Dolayısıyla, FETÖ gibi örgütlerin deşifre edilmesi, sadece devletin değil, toplumun her bireyinin sorumluluğundadır.