Yaz aylarının bunaltıcı sıcakları, birçok genç için serinleme arayışını beraberinde getiriyor. Ancak, baraj gibi tehlikeli alanlar, serinlemek isteyenlerin unutmaması gereken riskleri barındırıyor. Son günlerde yaşanan üzücü bir olay, bu gerçekliği bir kez daha gözler önüne serdi. 17 yaşındaki Mert ve 18 yaşındaki Ahmet, serinlemek için bir baraja girmeyi tercih etti. Ancak bu masumca başlayan serinleme arayışı, maalesef trajik bir sonla bitti. Gençlerin barajda boğulmaları, bütün Türkiye’yi yasa boğdu.
Olay, geçtiğimiz hafta sonu, yaz tatilinin verdiği serinleme ihtiyacı ile birlikte bir grup genç arkadaşın bir araya geldikleri bir barajda meydana geldi. Mert ve Ahmet, diğer arkadaşlarıyla birlikte baraj kıyısında oturup sohbet ederken, ani bir kararla suya atlamaya karar verdiler. İlk başta her şey eğlenceli görünüyordu. Gülüşmeler, kahkahalar arasında suya atlayarak yüzmeye başladılar. Ancak kısa bir süre içinde, gençlerin zorlandıkları ve yardım çağırdıkları duyuldu. Arkadaşlarının hızlıca yardım çağırması ile olay yerine hemen kurtarma ekipleri sevk edildi.
Ne yazık ki, ekipler gençlere ulaşana kadar her ikisinin de su altında kaybolduğu öğrenildi. Gülerken, eğlenirken hayatlarını kaybeden bu gençlerin hikâyesi, bir uyarı niteliği taşımaktadır. Baraj gibi derin ve akıntılı sularda yüzmenin getirdiği riskleri unutmamak gerekir. Olay esnasında arkadaşlarının yardıma koşması ve acil durum ekiplerinin hızlıca müdahale etmesi, bazı olumsuz sonuçların önüne geçsede, kaza sonucunda kaybedilen gençlerin aileleri büyük bir acı ile karşı karşıya kaldı.
Olay sonrası Mert ve Ahmet’in aileleri, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla topluma bir çağrıda bulundu. Aileler, çocukların hayatlarına son vermenin değil, bu tarz tehlikelerin farkına varmanın önemini vurguladı. "Çocuklarımızı kaybettik ama umarız ki bu olay başkalarına ders olur" şeklinde yaptıkları paylaşım, birçok insanın yüreğini burktu. Baraj gibi tehlikeli alanların daha iyi denetlenmesi ve toplumda bu noktada bilincin artırılması için yetkililere çağrı yapıldı.
Gençlerin anısına, düzenlenecek etkinliklerin yanı sıra, yaz aylarında su kazalarını önlemek için güvenlik seminerlerinin düzenlenmesi de önerildi. Psikolojik açıdan kayıplarının üstesinden gelmek zorunda kalan ailelerin desteklenmesi gerekliliği üzerinde duruldu. Bu tür olayların sadece bireyleri değil, toplumun tümünü etkileyebilecek bir sonuç doğurduğunu unutulmamalıdır.
Sosyal medya platformları üzerinden, kaybedilen gençlerin anılması ve unutulmaması adına kampanyalar başlatıldı. Neredeyse her yaştan bireyin katıldığı bu kampanyalar, çocukların güvenliği ve güvenilir alanlarda zaman geçirmeleri adına büyük bir fark yaratmayı hedefliyor. Bu tür trajik kazaların önlenmesi için toplum olarak ortak çaba içerisinde olmamız gerektiği vurgulanıyor.
Son olarak, gençlerin hayatının sona ermesi, bir toplumsal sorunu daha gözler önüne serdi. Bu durumda, gençlerin tamamen güzel anılar biriktirmek ve eğlenmek üzere bir araya geldikleri yerlerde bile son derece dikkatli olmaları gerektiği bilinci yerleştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, suya girmek ve yüzmek yalnızca keyif değil, aynı zamanda sorumluluk gerektiren bir aktivitedir. Bu tür uyarıların toplumun her kesimine ulaşması ve gençlerin gelecek yaşamlarını koruyabilecek, bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedeflenmelidir. Hayatını kaybeden gençlerimize rahmet, kalan ailelerine ve arkadaşlarına sabır diliyoruz.